Menfi Tespit Davası
Menfi tespit davası, İcra İflas Kanunu’nun 72. maddesinde düzenlenmiştir. Hüküm menfi tespit davası ve istirdat davalarına ilişkindir. Menfi tespit davaları, Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 106. maddesinde yer alan tespit davası niteliğindeki davalardandır.
HMK m. 106 doğrultusunda, tespit davaları ile mahkemelerden, bir hakkın veya hukuki ilişkinin varlığının ya da yokluğunun yahut bir belgenin sahte olup olmadığının belirlenmesi talep edilir. Tespit davası açanın, kanunlarda belirtilen istisnai durumlar dışında, bu davayı açmakta hukuken korunmaya değer güncel bir yararı bulunmalıdır.
Bu kapsamda, menfi tespit davası, borçlu olunmadığının tespiti amacıyla açılan bir dava olup icra takibi öncesinde ya da icra takibi başlatılması sonrasında bu dava açılabilir.
İİK’nın 72/6 hükmünde ‘’Borçlu, menfi tesbit davası zımmında tedbir kararı almamış ve borç da ödenmiş olursa, davaya istirdat davası olarak devam edilir.’’ denilmektedir. Bu davalara ilişkin bilgiler İstirdat Davası başlıklı yazımızda yer almaktadır
İcra Takibi Öncesinde Menfi Tespit Davası Açılması
İcra takibinden önce, bir alacak hususunda borçlu olunmadığının tespiti amacıyla menfi tespit davası açılabilmektedir. Dava açılması kendiliğinden icra takibi açılmasını engellemez. Ancak bu davalarda davaya konu alacak miktarının %15’inden az olmamak üzere yatırılan teminat ile icra takibi işlemlerinin yargılama süresince durdurulmasına karar verilebilir.
Yetkili Mahkeme : İcra takibinden önce menfi tespit davası açılması halinde; HMK’nın 6. vd. maddeleri uyarınca yetki kuralları uygulanır. Davalının yerleşim yeri mahkemesinde dava açılır.
İcra Takibi Sonrasında Menfi Tespit Davası Açılması
İcra takibinden sonra, takibe konu alacak hususunda borçlu olunmadığının tespiti amacıyla da menfi tespit davası açılabilmektedir. Bu dava açılsa dahi yargılama süresince takibin ve icrai işlemlerin durdurulmasına karar verilememektedir. Ancak, Davacı tarafça, davaya konu alacak miktarının %15’inden az olmamak üzere yatırılan teminat ile icra dosyasında yapılan ödemelerin dava sonuna kadar alacaklı tarafa ödenmesinin durdurulmasına yönelik olarak ihtiyati tedbir kararı verilebilir.
Yetkili Mahkeme : İcra takibinden sonra menfi tespit davası açılması halinde; takibin başlatıldığı yer mahkemesinde ya da genel yetki kuralı ile davalının yerleşim yeri mahkemesinde dava açılabilir.
Görevli Mahkeme
Görevli Mahkeme Asliye Hukuk Mahkemesi. Ancak HMK 4/1-a ile kira ilişkisinden doğan tüm davalarda görevli mahkeme sulh hukuk mahkemesi olduğundan kiraya ilişkin davalarda görevli Mahkeme Sulh Hukuk Mahkemeleridir.
Zamanaşımı
Menfi tespit davasına ilişkin bir zamanaşımı ya da hak düşürücü süre İİK’da düzenlenmemiştir. Bu nedenle, dava konusu alacağa ilişkin olarak Türk Borçlar Kanunu ve diğer kanunlarda belirlenen zamanaşımı süreleri bu davalarda esas alınmaktadır.
Davanın Kabulü Kararının Sonuçları
Menfi tespit davasının kabulü halinde icra takibi derhal durur, kararın kesinleşmesi sonrasında da icra takibi iptal edilir.
Daha önce borçlu aleyhine hükmedilen m.68/7, m.68a/8 gibi hükümleri uyarınca hükmedilen tazminat veya başkaca para cezaları varsa bunlar kalkar.
Borçluyu menfi tespit davası açmaya zorlayan takibinde haksız ve kötüniyetli olduğu hüküm altına alınan Alacaklı aleyhine dosyaya konu alacak miktarının %20’sinden az olmamak üzere tazminata hükmedilir. Tazminata hükmedilebilmesi için dava dilekçesinde tazminatın talep edilmiş olması gerekir.
Davanın Reddi Kararının Sonuçları
Davanın reddi kararı ile dava alacaklı lehine sonuçlanmış olur ve borçlu lehine verilen ihtiyatı tedbir kararı varsa bu karar kalkar.
Borcun varlığı hüküm altına alınmış olur ve icra takibi kaldığı yerden devam eder.
Daha önce borçlu aleyhine hükmedilen m.68/7, m.68a/8 gibi hükümleri uyarınca hükmedilen tazminat veya başkaca para cezaları varsa bunlar da alacaklı tarafça tahsil edilebilir.
Dosyada verilen ihtiyati tedbir kararı ile alacağın geç tahsil edilmesi sebebi ile alacaklı taraf lehine dosyaya konu alacak miktarının %20’sinden az olmamak üzere tazminata hükmedilir. Bu tazminat için alacaklının ayrıca talebi aranmaz.